Powered By Blogger

25 Kasım 2012 Pazar

İŞTE AYKUT HOCANIN TAKIMI


  Bugün ki ikinci yarıda oynadığımız harika futbol çubukluya gönül veren herkesi memnun etmiştir.Sow un önlenemez yükselişi, Kuyt ın 90 dakika boyunca bitmeyen azimli mücadelesi,Sezer in küçük mücahit tadında ortaya koyduğu yürek,daha kasım ayında 30. resmi maçını oynayan Hasan Ali nin Gökhan Gönül esintileri ve daha pek çok şey mutlu etti bizleri.Ama beni en çok mutlu eden şey en kötü zamanlarda bile şahsen arkasında durduğum ve laf olsun diye değil gerçekten uzun yıllar futbol aklımız olmaya devam etmesini istediğim Aykut Kocaman ın gülen gözleri ve bazı şeyleri başarmanın memnuniyiyetinin yüzüne yansımasıydı.
   Aykut Hoca kısa bir süre önce takımların 'hoca takımı 'haline gelmesi gerektiğini belirtmişti.Bence de bu uzun vadede başarı için gerekli bir olgu.Eğer Fenerbahçe bir hocanın, bir adamın takımı olacaksa bu en çok KOCAMAN bir Fenerbahçeli Aykut Hocaya yakışır.Bu gecede hem içerden hem de dışardan en azından daha az engelle karşılaşırsa hocanın takımının çok yakında sahada olacağını gördük.Hocamızın ve takımımızın arkasında duralım.Güzel günler göreceğiz güneşli günler . . .

ÜZÜCÜ



            Furkan Şeker Muhammed Demir İsmail Köybaşı.Bu genç arkadaşların acısını üzüntü diyerek geçmek maalesef çok basit kaçar.Bu kadar sık aynı tip sakatlıklar insanı ciddi manada korkutuyor Allah acil şifalar versin.
Umarım üç futbolcu kardeşimizde eskisinden daha iyi şekilde dönerler ve birgün Siyah Beyaz formalarla izleriz...

24 Kasım 2012 Cumartesi

TRANSFER ÜZERİNE

           Beşiktaşımız 1.transfer gündemi NENE. Geçen sezon tüm maçlarda 27 gol 22 asist yapmış birisini beğenmemek kesinlikle olmaz.Ama burada beni düşündüren Simao Q7 gibi olumsuz örnekler kesinlikle yetenekli hırslı ve farklı bir oyuncu en az 2 sezon bize fayda sağlar ama bu takımdan ne Olcay'ı nede hayatının sezonunu oynayan Holosko'yu kesmem umarım ben yanılırımda Nene bu takımın Şampiyonluk yolunda önemli katkılar yapar.
Olası solbek transferimiz var bu konuda ilk aday herhalde İBB'den Gökhan.Ben olsam burada Emre ve asıl mevkisi solbek olan ve geçen sezon burada iyi maçlar çıkaran Tanju'yu denemeden transfere karşıyım sonra yeni sezon açılışında bir bakacağız takımın yarısı sol bek.Hem ikisi de ne kadar kötü olabilir ki.
Forvet konusunda ise bence kesinlikle sıkıntı var Batuhan maalesef kendini toparlayamadı ve elimizde başka alternatif yok buraya sistemi çalıştırabilecek ilerleyen senelerde fayda sağlayabilecek bir oyuncu alınabilir ama kesinlikle burnu havada bir adam değilde soğuk ülkelerin hırslı çocuklarına bakmak lazım.

LİDERLİK ÜZERİNE

                 Kutsal topraklardan dönüşte ne kadar fırsatım olmasada bu liderlik üzerine yazmadan olmazdı.Ben giderken takım 11. sıraya kadar gerilemişti ve sanırım sezonun en kötü maçını oynamıştık sonrasında Trabzonspor'u son dakikada elimizden kaçırışımız ve nihayetinde her maç 3 gol bulmamız.Bana deseler Beşiktaş 5 maç üstüste gol atacak kesinlikle inanmazdım.Takımda neler oldu da bu kadar istekli oynamaya başladı.
               Veli ortasahaya ne kadar dinamizm getirsede hücüm anlamında yetersiz kalıyordu Fenerbahçe maçında gördüğü kart Beşiktaş için şans oldu ve devreye Oğuzhan girdi.Fernandes reis artık yalnız değildi Onu anlayan oyunu okuyabilen birisi daha vardı.Diğer şansımız Ersan'ın topla oyunda takımın en iyi stoperi olarak takıma monte olması inşallah aynı toparlanma İsmail kardeşimizde de görülür o da ayrı bir blog yazısı.
Almeida'da görülen değişim müthiş herhalde artık iyi oynayarak takımdan daha üst seviyeye gidebileceğini anladı nazar değmesin inşallah.Kuzenim ve blogun diğer yazarı Erhan'ın ifadesiyle ben sadece Almeida'ya dua ettim herhalde.Ve nispeten kolay gelen fikstür zor maçları hemen hemen tamamladık ama Samed Hoca'nın dediği gibi maç maç bakmak lazım devre arasına kadar kayıpsız gidersek müthiş olur ama bu takım bunu başaracak kalibrede yeter ki hakem oyunlarına gelmeyelim

15 Kasım 2012 Perşembe

ZLATAN İBRAHİMOVİC


 Tarihte İngiltere milli takımına 4 gol atan ilk oyuncu olması başlı başına bir olayken ( ki biz Türkiye olarak daha İngilizlere gol atamadık) attığı bu 4. gole söyleyecek söz bulamıyorum.Belki dünya üzerinde bu golleri atacak başka oyuncular vardır ama o pozisyonda öyle bir vuruşu aklına getirebilecek tek adam var.ZLATAN İBRAHİMOVİC. . .

14 Kasım 2012 Çarşamba

EN GÜZEL GOL


    FIFA, 2012 yılında dünyada atılan en güzel golü belirlemek için 10 aday belirledi.Ne mutlu bize ki bu 10 aday arasında 2 Fenerbahçeli futbolcunun golü de var .2 gol de yukarıdaki videolarda mevcut.Biz Fenerbahçeliler iki gol arasında kaldık, iki çocuğundan birini seçmek gibi bir şey bizim için.2 gol de gerçekten çok güzel ama ben oyumu Sow 'un golünden yana kullandım.Eminim Stoch da bana hak verecektir.Benim bu tercihimde golün anlam ve önemi ön plana çıktı.                                                                                                        
    Malum biz Türk halkı olarak bu tür oylama olaylarında çok başarılıyız.Bunu da en son Hamit Altıntop 'un bu ödülü aldığı zamanda göstermiştik.Bundan dolayıdır ki bu seneki ödülün bizim çocuklardan birine gideceğine eminim.Bizler içinde farklı bir heyecan olacak.Herkesi oy kullanmaya davet ediyorum.

12 Kasım 2012 Pazartesi

3 PUANDAN ÇOK DAHA FAZLASI


  Her yönüyle muhteşem bir geceydi biz çubukluya gönül verenler için.Öncelikle sezon başından beri özlediğimiz futbolu dün akşam izledik diyebiliriz.Takımdaki her oyuncu maksimum performans sergiledi neredeyse.Yobo defansta güven verdi,Bekir defanstaki iyi futbolunun yanına 2 de güzel slalom ekleyip gecemizi şenlendirdi.Takımın Gönül adamı Gökhan eski günlerini andıran bindirmeleri,Topal Meireles ve Christian dan oluşan çok yönlü orta saha;Kuyt ın bitmek bilmeyen enerjisi,Stoch un geri dönüş sinyalleri ve tabi ki Sow un sergilediği muhteşem forvet performansı gecemizi aydınlatıp tüm sarı kanaryalara umut aşıladı.
   Biz son zamanlarda bu kadar güzel şeye tanıklık etmenin tadını çıkarırken belki de yaşadığımız 1 yılı ve bundan sonra yaşayacaklarımıza dair en güzel mesaj SEZER ÖZTÜRK den geldi.Geçen hafta Manisa da verdiği mesajların bu hafta attığı süper golle adeta altını kalın bir çizgiyle çizdi.Sezer attığı golün ne kadar önemli olduğunun farkında mı bilmiyorum ama biz Fenerbahçeliler çokça farkındayız bu golün ve hangi kalelere gol olduğunun.Dış mihraklara verdiği mesajı bi yana bırakırsak asıl takım içine verdiği mesajı konuşmalıyız.Oynamayan, belki de bundan hocayı kabahatli bulan arkadaşları varsa onlara en güzel cevaptı o gol.Bu formayı giymenin ne kadar zor olduğunu, bedelinin ne kadar ağır olduğunu belki de en iyi Sezer biliyor bu takımda.O hiç pes etmedi,azmetti ve en sonunda en güzel şekilde layık olduğu çubukluyu geçirdi sırtına.Hakettiği saygıyı ve sevgiyi de hem takım arkadaşlarından hem de taraftarlardan fazlasıyla gördü.Dün Sezercik yükseldi arkadaşlarının sırtında bundan sonrada Aykut hoca ve öğrencileri omuzlayacak yeni başarılara Fenerbahçemizi.

9 Kasım 2012 Cuma

ARTIK UÇMA VAKTİ


  Dünkü Limasol maçından 2 güzel kare.Maçtaki gollerin sahibi Kuyt ve Sow gol sevinçleri sırasında havalara uçuyorlar.Umarım sezonun bundan sonraki döneminde hem onların hem de bizim ayaklarımız yerden kesilir mutluluktan.Dün akşamki maçla ilgili olarak çok pozitif düşünceler içindeyim.Maçın belli bölümlerinde ortaya koyduğumuz akışkan ve göze hoş gelen futbol beni çok mutlu etti.Bunun en büyük sebeplerinden birinin de Meireles in sahadaki varlığı olduğunu düşünüyorum .Portekizlinin varlığı bile takımı bir kademe üste taşımaya yetiyor.Bizim Raul, yanında ki arkadaşlarını bir kademe üste taşıyan tipte bir oyuncu.Kenarda ki hocası,tribünde ki taraftar ve en önemlisi yan yana oynadığı arkadaşları ona çok güveniyor.Onunla birlikte takım daha güvenli ve akıcı futbol oynuyor sanki.Mehmet Topal ,Christian ve Meeireles 3 lüsü uzun süre yan yana oynama fırsatı bulursa efsane bir orta saha oluşturacaklarına inanıyorum.
  Takımdaki herkes görevini yaptı dün akşam ama biri vardı ki o çok farklıydı.Tabi ki müzmin! sakat Sow dan bahsediyorum.Eski doktorumuz Karanlık da bundan sonra ortaya koyduğu iş ahlaksızlığı ile bir daha iş bulmasın mümkünse.Neyse biz golcümüze dönelim.Moussa Sow Fenerbahçe taraftarının yıllardır hasretini çektiği forvetin tam karşılığı aslında, güçlü,pres gücü yüksek ve bitiriciliği üst düzeyde. Attığı jeneriklik goller ise cabası.Ama benim ondan bir isteğim daha var o da 1 maçta 2 gol ve üzeri atması, bu gidişle onu da en kısa zamanda yapacaktır.Diziliş olarak sağ tarafta görev yapsa da Sow un forvetteki partneri uçan Hollandalı Dirk Kuyt. Geldiği günden bu yana çok verimli oynadığını söylemek gerek.Bu kariyerde bir oyuncunun saha içinde gösterdiği mücadele ortaya koyduğu hırs hem Fenerbahçe hem de Türk Futbolu açısından çok değerli.Gösterdiği liderlik ve Türkçe öğrenme konusunda arkadaşlarına yaptığı öncülükse takdire şayan.Böyle yabancılara kapımız her zaman açık.Başımızın üstünde yerleri var.
  Bu ikili başta olmak üzere takımdan beklediğimiz,bu maçta emarelerini gördüğümüz futbolu sergilemeleri.Bu takımın bunu yapacak gücü olduğunu düşünüyorum.Hem takımın daha iyi düzeye gelmesi hem de camia içindeki sukunetin  sağlanması için seri galibiyetler şart.Böylelikle genç oyuncuların takıma monte edilmesi dahil Aykut Hocanın yapacağı hamleler için  eli güçlenmiş olacaktır.Önümüzde içeride Ordu ve deplasmanda Eskişehir maçları var.Eğer bu iki maçtan istediğimiz sonuçları alırsak Avrupa da yaşanan parlak tabloyu lig de de görme imkanı buluruz.Yolumuzda, bahtımızda açık olsun . . .

6 Kasım 2012 Salı

VER LEFTERE YAZ DEFTERE


  Efsane kelimesinin vücut bulmuş hali,ben dahil kendisini izleme fırsatı bulamamış yeni neslin  sevgisini ve saygısını kazanmış, cenazesinde milyonlarla birlikte bir başka efsane Alex i gözyaşlarına boğmuş,harika insan büyük futbolcu LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS. Bu önemli günde aklıma düştü. Sanki bizlerden rahmet istedi. Ruhun şad olsun EFSANE. . .

6 KASIM 2002


   Bu maçı canlı izleyememenin hüznünü her 6 Kasım da bir daha yaşıyorum.O tarihte lisenin hazırlık sınıfındayım.Malesef bu tarihi maçın oynandığı saatlerde okul yurdunun etüt salonunda, bir radyo spikerinin sesinden bile mahrum yaşıyorum derbinin heyecanını.Bilenler bilir bir taraftar için en kötü şey takımının maçını,bu hele de bir derbiyse izleyememektir. Ben de ders çalışmak için toplandığımız etüt salonunun en arka sırasında kafamda hayali bir şekilde oynatıyorum derbiyi ve böyle ortak oluyorum bu heyecana.Dışarıdan her gol sesi geldiğinde golü yeme ihtimalimizin de olmasından sebep tedirgin bir halde cevap arıyorum golü kimin attığını öğrenmek için.Neyse ki ilk yarıyı 2-0 önde kapatıyoruz ve etüt bitiyor.Ben heyecanla kantine inip televizyonun karşısına geçiyorum.Tüm dikkatimle ekranın sağ üst köşesine dikiyorum gözlerimi o an yayında ne var umursamadan.Ben geçtiğimde ekranın karşısına 2-0 skor.Dakikalar geçtikçe ev sahibini ifade eden rakam değişiyor 3,4,5,6 .Diğer taraf ise 0 da sabit.Fenerlisi Cimbomlusu herkes saşkın.Bense hem şaşkın hem de inanılmaz mutluyum.
  O gün neler yaptım nasıl uyudum bilmiyorum.Maçın özetini bile ne zaman izledim hatırlamıyorum.Ertesi gün ve bir hafta boyunca 6-0 destanını anlatan gazeteler ve onların verdiği bir sürü ek.Bende elimden geldiğince hepsini alıyorum.Belki izleyerek tanık olamadım ama okuyarak ve yaşayarak tanıklık ediyorum bu tarihi olaya.Sonraki hafta sonu yurdu bir hamsi kokusu sarıyor bizde kokuyu duyup merakla odamızdan çıkıyoruz arkadaşlarla.Sonra lise son abilerimiz bizi odalarına davet ediyorlar bir bakıyoruz odanın içinde koca bir mangal,hamsi kızartıyorlar.Meğer kendi aralarında maç için iddiaya girmişler kaybeden taraf kazanan ne kadar gol atarsa ona o kadar kilo hamsi alacakmış.Tabi 6-0 gibi bir maçı kimse beklemiyor.6 kilo hamsi de çok gelince de tüm yurda dağıtıyorlar.Bizde Fenerlisi Cimbomlusu hep beraber yiyoruz kendimize düşeni, espriler, takılmalar eşliğinde.
  Tuttuğu takıma,yaşadığı ortama ya da o anki ruh haline göre herkes farklı yaşamıştır 6 Kasımı.Benim 6 Kasımım da böyle işte.Ama taraflı tarafsız kimse unutamayacak bu olayı uzun yıllar.Dile kolay 6 Kasim 6.hafta 6-0 .

5 Kasım 2012 Pazartesi

SÜPER LİGİN EN 'AKTİF' GOLCÜLERİ


                                                              NECATİ ATEŞ
-03.01.1980 İzmir doğumlu.
- Altay,Adanaspor,Ankaraspor,İstanbul B.B,Antalyaspor,Eskişehirspor,Real Sociedad ve Galatasaray formasını giydiği takımlar.
-Şu ana kadar Süper Lig de 288 maça çıktı ve 125 golü var.
-Süper Lig deki aktif futbolcular arasında en golcü isim.
                       
                                                           UMUT BULUT
-15.03.1983 Kayseri doğumlu.
-Ankaragücü,Trabzonspor,Toulouse,Galatasaray oynadığı takımlar.
-Süper Lig de 260 maçta 111 golü var.

                                                         MERT NOBRE
-06.11.1980 Brezilya doğumlu.
-Türkiye kariyerinde 3 takım var; Fenerbahçe,Beşiktaş ve Mersin İdman Yurdu.
-Süper Lig de 242 maç 97 gol.

                                                          BURAK YILMAZ
-15.07.1985 Antalya doğumlu.
-Bu genç yaşına rağmen futbolumuzun gezginlerinden olan oyuncu bugüne kadar ; Antalyaspor,Beşiktaş,Manisaspor,Fenerbahçe,Eskişehirspor,Trabzonspor ve Galatasaray forması giydi.
-Süper Ligde 155 maçta 76 gole imza attı.

                                                                    BOBO
-09.01.1985 Brezilya doğumlu.
-Türkiye kariyerinde iki takım var; Beşiktaş ve Kayserispor.
-Süper Lig kariyerinde 154 maçta 51 golü var.

 Süper Lig deki aktif futbolcular arasındaki en golcü 5 oyuncuyu yukarıda kısaca belirttik.Bu istatistiklerin sadece Lig performansına ait olduğunu belirtmek gerek.Sayı olarak en golcü oyuncu Necati Ateş olurken maç başına atılan gole baktığımızda en iyisi Burak Yılmaz.Necati ve Umut 100 ler kubünün üyesi durumunda diğer futbolcular  arasında yakın zamanda bu kulübe girme ihtimali en yüksek oyuncu 97 gollü Mert Nobre.Bakalım sezon sonunda bu oyuncular gol sayılarını ne kadar arttıracak ya da listeye yeni girecek isimler olacak mı bekleyip göreceğiz.